Otizm Spektrum Bozukluğu

Otizm Spektrum Bozukluğu İyileşir Mi?

Otizm spektrumunda yer alan her bireyin gidişatı farklılıklar gösterir ve bu nedenle bireysel değerlendirme yapmak gerekir. Erken tanı ve müdahale bu hastalığın seyri ile ilgili kötümser tutumu değiştirme umudu sunmaktadır.

Otizmli çocuklarda yapılan çeşitli çalışmalarda farklı oranlarda tanı kaybı verileri mevcuttur. Amerika’da yapılan araştırmalarda daha çok davranışçı tedaviler izlendikten sonra hastaların ortalama %25’inde tanı kaybı söz konusudur. Küçük yaş grubu otizmli çocuklarda davranışçı tedavilerden sonra 2 yaşındayken otizm tanısı alanların %36’sının 4 yaşına geldiğinde otizm tanısı almadıkları bildirilmiştir. Ege Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği’nde yapılan bir çalışmada ise 6 yaş öncesi Atipik Otizm tanısı alan çocukların 5 yıllık izleminde %11.8’inde tanı kaybı olmuştur. Çalışmalarda tanı kaybı olan olgularda ise sonraki yıllarda Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, Anksiyete bozuklukları, obsesif kompulsif bozukluk, tik bozukluğu ve özel öğrenme bozukluğu tanılarının geliştiği bildirilmiştir.

Otizm tanısını kaybetmenin en önemli belirleyicileri; zeka düzeyinin iyi veya normal olması, erken yaşta konuşma becerisinin gelişmesi, erken tanı alma, uygun eğitsel programların uygulanması ve zamanında gelişen ortak dikkat ve sosyal beceriler olduğu belirtilmektedir. Erken müdahalenin önemine odaklanan çalışmalar, doğumdan 3 yaşa kadar olan dönemde sinir hücreleri arasındaki bağlantıların oluşumunun fazla olması sebebiyle bu döneme dikkat çekmektedir. Bu sebeple yapılan çalışmalarda, erken müdahalenin uygun davranış özellikleri ve beynin olgunlaşmasını sağlamada önemi vurgulanmaktadır. Çocukluk dönemi zeka bölümü (IQ) puanı 75 üstü olan bireylerin seyri daha iyi olabilmektedir. Erken dil gelişimi de diğer bir önemli belirleyici faktördür. Özellikle 5 yaşından önce kullanışlı dil gelişimi olan otizmli bireylerin erişkin hayatta daha iyi gidişe sahip olduğu çalışmalardaki ortak bulgulardandır. OSB belirtilerinin yoğunluğunun zaman içinde genellikle azaldığı, iletişim becerilerinde ilerlemeler olduğu bununla birlikte sosyal yetersizliklerin otizmin ergenlik ve erişkin döneminde de önemli ve kalıcı bir temel belirti olduğu ve olguların en az yarısının şiddetli düzeyde sorunlar yaşadığı belirtilmektedir. Ayrıca ek psikiyatrik ve tıbbi sorunların da hastalığın seyrine olumsuz etki edebileceği belirtilmiştir. Bununla birlikte çevresel faktörler de çok önemli olabilmektedir. Örneğin; erişkin hayatta uygun destekten yoksun olmanın hastalığın seyri ve yaşam kalitesi üzerinde kişinin IQ puanından bile daha fazla etkisi olabileceğini gösteren çalışmalar vardır.

← Geri